Günün TarifLeRi
  Ana Sayfa
 

 

17 Ocak 2009 Cumartesi

TON BALIKLI MAKARNA

 
Uzun zamandır bekleyen bir tarif. Çiğdem abla ve Tahir iş başına..Çok beklediğiniz tarif nihayet geldi....

Yoğunluk diz boyu. Üzerine de kışın getirdiği ağırlık ve kasvet çökünce, blog aktivitem oldukça azalıyor. Önceleri haftada 1-2 yayın yaparken , bu şimdi ayda 1-2 ye düştü...:)))

Olsun az olsun ama öz olsun, sadece çok lezzetliler olsun benim blogumda, denenmiş oturmuş tarifler olsun. Benim sevdiğim tarifler olsun.

Bu yazımın konusu makarna ve makarna konusunda klasik herkesin bildiklerinin dışında ek bir tanım getiremiyorum, çünkü makarna girmeyen ev yoktur bence ))
Fakirinden, zenginine herkesin sofrasında yer alır, günü kurtarır. Besleyicidir. Usülleri vardır, ülkelere göre değişir, ev hanımının yorumuna göre değişir.

Ben makarnalarımı, soslu severim. Etrafımdaki ailelere baktığımda, klasik makarna pişiriminin yaygın olduğunu gördüm. Genelde, haşlandıktan sonra salçalı yağ, ya da sade yağda şöyle bir çevrilir ve sofraya getirilir.
Ben klasik makarna tarzını, ana yemeklerin yanına aperatif olarak kullanmayı severim.

Makarnayı ana yemek olarak tüketmeyi ve onu zenginleştirmeyi, değişik lezzetler katmayı, açıkcası özgürce makarna pişirmeyi severim. Deniz mahsüllü, sebzeli makarnalara bayılırım. Özellikle ton balıklı makarna, kendi icadımdır. Bir yerde yemiş, okumuş değilimdir. Yıllar önce aklıma bu karışım gelmiştir ve o günden beri sık sık yaptığım makarnalardan biri haline gelmiştir. Ton balıklı makarnanın vazgeçilmezi, mısırdır, zeytinyağıdır. Sıcak olduğu kadar, soğuk da yenilebilir. Gelelim tarifimize;

Malzemeler

1 standard paket istiridye kabuğu makarna, bulamazsanız, fiyonk ya da mantı makarna
haşlamak için yeterince su
3 kutu konserve ton balığı, zeytinyağlı ton amaca uygun oluyor
2 küçük kutu konserver mısır
7-8 adet kurutulmuş domates
1/2 su bardağı çekirdeği çıkarılmış ve dilimlenmiş siyah zeytin
1/2 çay bardağı sızma zeytinyağı
2 diş sarımsak
tuz
tane karabiber yoksa çekilmiş karabiber
1 dal biberiye
1/2 çay kaşığı nane

Hazırlanışı

Kurutulmuş domateslerin üzerini kapatacak kadar kaynar su dökün ve 10-15 dk kadar bekletin. Kabuklarını soyup, küçük doğrayın, mutfak havlusuyla suyunu alın.

Makarnayı tuzlu suda haşlayın. Ben dişe gelecek yumuşaklıkta pişiriyorum.

Büyükçe, teflon bir tencereye, zeytinyağı ve soyulmuş dövülmüş sarımsağınızı koyun.
Sarımsağı yakmadan, aroma ve kokusu yağa geçecek şekilde pişirin. İçine hazırlamış olduğunuz domatesleri ekleyin ve onları da yağda çevirin. Sonra ateşin altını kapatın.

İyice süzdürdüğünüz makarnaları soğuk sudan geçirmeden, tencereye alıp ve alt üst yaparak, sarımsak aromalı yağı makarnalara bir güzel yedirin.

İçine yağlarını fazla süzdürmeden ton balıklarını ve bol temiz suda yıkadığınız ve suyunu iyice süzdürdüğünüz mısırları ve zeytinleri ekleyin. Bol karabiber ve naneyi ekleyin. Tüm malzemeleri alt üst yapın, fazla karıştırmayın balıklar çok dağılmasın. Genelde alttan üste doğru harmanlayın.
Servis yapacağınız kaseye alıp, üzerini biberiye dalıyla süsleyin.

Taze biberiye, bu makarnaya hayat verecektir...:)

Afiyet olsun, gününüz güzel geçsin..
 

03 Ocak 2009 Cumartesi

DOĞUM GÜNÜ, YENİ YIL, HOŞGELDİN 2009

 
2009 yılının tüm dünyaya barış, huzur, mutluluk getirmesi, doğal kaynaklarımızın daha bilinçli kullanılması ve bu konuda tüm dünyada bilinç oluşması, tüketimin azalması dileklerimle, tüm ziyaretçilerimin yeni yılını kutlarım.

Malum, blogumuz yemek blogu, her ne kadar eskisi kadar çok sık güncelleyemesem de, ARGE me devam ettiğimi sizlere bildirmek isterim. Yakınlarda, havuçlu kek, paskalya çöreği çalışmalarım oldu. Bu 2 çok güzel tarifi yakında sizlerle paylaşacağım.

Aralık ayı benim için çok heyecanlı geçer hep, o ay doğum günüm vardır bir de yeni yıl gelir.
Her zaman yılbaşı için kütük pasta yapmak istesem de, Aralık ayının sonlarında olan doğum günüm nedeniyle, kocamanbir pasta yaparım, kütük pastaya hiç halim kalmaz.

Yine benzer bir durum oldu, yine bir doğum günü pastası yaptım. Kütük pastayı yapamadım..:))

Bu sene kendime yaptığım pasta, 4 katlı idi. Katları sade pandispanyadan, içi çikolatalı krema, şanfıstık, vişne, damla çikolatalıydı. Tarifleri ise, klasik kullandığım malzemeler, önceki pastalardan bulabilirsiniz.

Fotograf makinamın pilleri bittiği için, resimleri telefonla çekmek zorunda kaldım. Görüntüler haliyle istediğim gibi değil.

 
 

08 Aralık 2008 Pazartesi

Çikolata sepetinde acı badem likörlü trüff ile İYİ BAYRAMLAR

 
Tüm izleyicilerime İYİ BAYRAMLAR diliyorum. Her gününüz bayram güzelliğinde ve coşkusunda geçsin.

Fotoğraf makinemin son çektiği resim maalesef bu. Yakından çikolata çanaklarını çekmeye fırsat bulamadan bozuldu. Umarım kolay tamir olabilir.

Sevgiler...
 

06 Kasım 2008 Perşembe

İTÜ 80 GİRİŞLİ MATEMATİK MÜHENDİSLERİNİN 24 YIL SONRAKİ İLK TOPLANTISI

 
 24 yıl aradan sonra, 4 yıl aynı sıralarda beraber oturup, ders dinlediğim üniversite arkadaşlarımla, 2 Kasım Pazar günü bir araya geldik ve onları yeniden görmek bana anlatılmaz bir mutluluk verdi. Dile kolay. 24 koca yıl!!.

Üniversite okurken, hep 2000 li yıllarda kaç yaşında olacağımı hesaplar ve hayatımın nasıl olacağını düşünürdüm ara ara. Yıllar bir su gibi geçti ve işte o hayalimde canlandırdığım yıllara geldim, farkında olamadan, her insan gibi. Pazar günkü toplantıda, bu düşünceler aklımdan doğal olarak geçti.
 
 
Toplantımızı düzenleyen sevgili arkadaşlarımız, 24 yılda değişeceğimizi düşünerek, panoya yıllık resimlerimizden asmışlardı. Birbirimizi tanıyalım diye, bu resimleri yakalarımıza iliştirdik..İyi ki de yapmışlar. Ben çok kullanmamakla beraber, bir kaç kişi için ihtiyaç duydum.
 
 
Fakat genel olarak değerlendirdiğimde, yılların bizlerden çok bir şey götürmediğini söyleyebilirim. Bu toplantıların daha sık olmasını dileyerek, arkadaşlarıma sürpriz olması için yaptığım pastaları resimlemeye geçiyorum.
 
 
Bazıları taşınmadan dolayı boyunlarını bükmüşlerdi. Ama yine de aşırı deforme olmamışlardı. Tarif vermiyorum çünkü klasik pasta tariflerimde hepsi var. Sadece bir tanesinde biraz yeni düzenleme yaptım. Son katını pandispanya yerine mereng hamurundan yaptım. Pastaya ayrı bir lezzet kattı fakat çok hafif kırılma yaptı.
 
 
 
Sonuçta, günümüzde, arkadaşlarım da, pastalarımız da, niyetlerimiz de, birbirimize verdiğimiz pozitif enerjide, ortam da çok sıcak, çok güzeldi. Tüm katılan arkadaşlarıma burdan sevgilerimi yolluyorum..
 
 
En son resimde, ben de boynu bükük pasta kervanına katılmışım..:)))
 
 

12 Ekim 2008 Pazar

DOĞUM GÜNÜ PASTASI

 
Bu uzun bir süredir bekleyen bir pastam. Sitemi güncelliyecek zaman bulamamaktan dolayı 7 aydır bekliyordu.

Doğum günü sahibi küçük hanım, çikolatayı çok sevdiği için içi çikolatalı ve şanfıstıklı. Pandispanyası sade.

Tarifi ise klasik pandispanya ve çikolatalı krema tarifinde kullandığım tarifler.

Yeşil olan kısmi kalın çekilmiş pudra şekeri kullandığım için dağılan, bir türlü toparlanamayan şeker hamuruydu ben de onu çim yaparak değerlendirdim. Pastayı da çimin üzerine oturttum.
Kelebeklerle temayı tamamlamaya çalıştım. Kelebekte genç bayanın tercihlerindendi.

Ben de doğum günündeydim ve çocuklar pastayı çok beğendiler..:)
 

14 Eylül 2008 Pazar

ENFES MEZELER - ŞAKE SEMRA İZGİN

 
Yaz döneminden dolayı, uzun bir ara vermek zorunda kaldım. Bu dönemde beni merak eden, öncelikle sevgili Damak tadı Gül, sonra sevgili Sihirli kepçe Feyza ve daha nice arakadaşlarıma teşekkür ediyorum. Hepiniz çok tatlısınız...:)

Bu uzun dönemde yapıp ama yayınlayamadığım ve sizlerle paylaşmak istediğim çok şey var.
Sırayla hepsini yayınlayacağım.

Fakat açılışı, benim yaptığım bir tarifle değil de, bir kişiyi sizlere tanıtarak yapmak istedim.
Bu tatlı bayanın adı SEMRA İZGİN bir soğuk meze duayeni.

 
Bu yaz verdiğim ufak ve önemli bir davetten dolayı, soğuk mezeleri hazır almaya karar verdim. Soğuk mezeler davetin temasını teşkil ediyordu ve benim için çok önemliydi.

Yakın bir arkadaşımın sürekli aldığı bir yer vardı ve bu mezelerle gayet başarılı davetler veriyordu. Kendisine danıştım ve beni Semra hanım'a yönlendirdi.
 

Semra hanım'la ilk tanışmam bu şekilde oldu. İyiki de tanışmışım. Birbirimizi çok sevdik..
Kendisi çok ama çok tatlı, belli bir kültürün kadını..Bir o kadar enerjik ve hareketli.

Davetten bahsedince mezelerini tatmam için beni evine davet etti. İyi ki de gitmişim. beraber geçirdiğimiz 3 saat içinde bana hem hayat hikayesini anlattı hem de o anda başka müşterileri için yaptığı, leziz mezelerinden ikram etti. Tatlı yedik tatlı konuştuk derler ya biz de meze yedik ve anılarını yad ettik Semra hanım'ın. Ama ne anılar...

 
1955-1970 yıllarında İstanbul Sarıyer'de bulunan meşhur Armenak Restaurant'ının sahibinin kızı, görmüş geçirmiş nev-inden biri Semra İzgin. Eski İstanbul'lu. Yıllarca babasıyla beraber mutfakta, eski İstanbul'un ve Ermeni mutfağının en güzel mezelerini pişirmişler, seçkin müşterilerine sunmuşlar.
 
Evlilik ve 2 çocuk yetiştirmenin ardından, Semra hanım, içindeki yemek, meze yapma arzusuna karşı koyamamış ve çok sevdiği mutfağa profesyonel olarak geri dönmüş.

Kendi meyhanesini açmış, seçkin ve bu lezzeti tanıyan müşterileri, aynı lezzeti tatmak için, İstanbul'un dört bir yanından gelirlermiş.

 
Aradan geçen yıllar, kendisine bazı istenmeyen olayları yaşatmış ve şu an evden meze yapmaya başlamış. Yaptığı mezeleri, Kınalı adadaki ve bizler gibi kendisine ulaşan müşterilerine yolluyor ve geçimini bu şekilde sağlamaya çalışıyor.
 
 

Anılarla geçen buluşmamızda, tattığım lezzetler arasında, zeytinyağlı hamsi, yaprak dolma, topik, patlıcan salata, tavuk ciğeri, kadınbudu köfte, midye dolma vardı.

 
Zeytinyağlı dolmayı herkes yapar fakat ben böylesini ilk defa yedim. Kendi kendine sos içinde pişmiş hamsisi, topiği, tel tel dökülen kadınbudu köftesi, ciğeri, midye dolması her şey mükemmeldi.

Bunun yanında Semra hanım'ın soğuk meze listesi çok uzun. Benim bile daha önce hiç duymadığım, o kadar değişik meze isimleri verdi ki, bu kesin başka bir kültür, ona karar verdim.

Ondan tarif almak için öldüm ama )))

 
Ben ve misafirlerim, kendisinden davetim için aldığım mezelerden çok ama çok memnun kaldık. Fiyatları da gayet makul. İstenirse, adres de teslim edebiliyor fakat şu aralar ayağını kırdığı için bu hizmet mümkün değil.
 

Eğer bu güzel mezelerden satın almak, Semra hanım'ı tanıyıp, eski İstanbul mezeleri konusunda bilgi almak isterseniz ve davetlerinizde misafirlerinize bu leziz damak tadını tattırmayı arzu ederseniz, Semra hanım'ın cep telefon numarasını veriyorum.
 

Semra İzgin , cep telefonu 0535 795 20 03
 

Kendisine hazırlıksız gittiğim için telefonumla alelacele bir kaç resim çekebildim. Sohbet ve lezzet resim çekmeyi unutturdu resmen..:)
 
 
 

24 Mayıs 2008 Cumartesi

HİNDİSTANCEVİZLİ PASTA

 
Her ne kadar gelecek tarifimde ton balıklı makarna yazmış olsam da, blogumu güncellemek için epey bir ara vermiş olduğumu düşündüm ve bekleyen tarifler arasında bulunan hindistan cevizli pastayı yayınlamaya karar verdim.

Beni arayıp soran sevgili blog arkadaşlarıma teşekkür ederim. Fakat yoğun geçen iş hayatı, yurt dışı gezileri derken, biriktirdiğim onca tarif olmasına rağmen, vakitsizlikten blogumu uzun zamandır güncelleyemiyorum. Biraz da zor mu geliyor nedir!!!.
Neyse şeytanın bacağını bu pasta ile kırayım...:)

Bu arada bana mail atarak nazar boncuklu kurabiyelerimin tarifini soran bir sürü kişi olmuş, onları da bugün yanıtladım. Kusura bakmasınlar.

Bir gün eşim elinde iki adet hindistan cevizi ile geldi. Suyunu aldıktan sonra, kabuğunu kırdık ve içlerini rendeledik. Kar gibi beyaz görüntüye bayıldık.

Ertesi gün bir arkadaşım bizi yemeğe davet etmişti ben de hindistan cevizi rendesini pasta süslemesinde kullanmaya karar verdim.

Bu pasta için daha önceden pişirip, tek katlarını kullanmadan, deep freeze e atmış olduğum, bir kat sade pandispanyayı http://leziztarifler.blogspot.com/2007/11/mutlu-yllar.html ve aynı tariften un miktarının 30 gramını ayırıp kakao ile tamamladığım kakolu pandispanyanın tek katını kullandım.

Bunları oda sıcaklığında biraz beklettim ve buzları çözülünce, süt ile ıslattım. İki katın arasına bol sakızlı krema sürdüm http://leziztarifler.blogspot.com/2007/11/gizem-in-muzlu-pastas.html, muz parçaları yerleştirdim. Ve 2. katı da yerleştirip, pastanın üstünü, kalan krema ile kapladım.

Buzdolabında bir süre beklettim ve tüm pastayı bol hindistan cevizi rendesi ile kapladım.

Pastanın içi 2 renkli olduğu için, üzerinin de uyum içinde olmasını istedim ve artan kakolu pandispanyalardan, eritilmiş çikolata ve krema ile yapmış olduğum trüfflerimi , tekrar hindistan cevizi rendesine bulayarak, pastanın üzerine yerleştirdim.

Hindistan cevizinin bembeyaz görüntüsü ve pastanın tadı herkesi çok memnun etti.
 

13 Nisan 2008 Pazar

BADEMLİ KURABİYE

 

Bu kurabiye, uzun zamandır yayınlanmayı bekliyordu. Geçen şeker bayramında yapmıştım.
Bademli kurabiyelerin en güzeli desem yalan olmaz. Tarifi Leziz dergisi Aralık 2006 sayısından alınma ve bir Nady's tarifi.
 
Aynı sayıda, daha çok güzel kurabiye tarifleri var. Hepsi görünüşte birbirinden güzel. Denedikçe, eğer beğenirsem, kalıcı tarif defterime yani siteme, koymayı düşünüyorum.
 
25 adet kurabiye için
 
Malzemeler
  • 500 gr un
  • 300 gr oda sıcaklığında tereyağı (Orjinal tarif margarin fakat ben kullanmıyorum)
  • 1 adet yumurta
  • 1 yumurta sarısı
  • 125 gr pudra şekeri
  • 50 gr toz badem
  • 100 gr ince dövülmüş badem
  • 2 damla acı badem aroması (ben ekledim)
 
Glazür için
  • 1 limonun suyu
  • 1 su bardağı pudra şekeri
  • Renkli şekerler
  • Hindistan cevizi
  • 1 çorba kaşığı pudra şekeri
Hazırlanışı
 
Tüm malzemeler karıştırılıp yoğurulur. Hamurun üzeri kapatılıp, 30 dk buzdolabında bekletilir.
Fırın tepsisine yağlı kağıt serilir. Hamur merdaneyle açılır. Kalıplarla şekil verilerek kesilir.
Aralıklı olarak tepsiye dizilir. Fırın 170 C ye ısıtılır. Kurabiyeler fırına verilip, 20 dk. pişirilir ve soğumaya bırakılır.
 
Kurabiyelerin bir kısmının üzeri pudra şekeri ile, diğer kısmı da glazür ile kaplanarak, renkli şekerler ile süslenir.
 
Glazür için limon suyu ve pudra şekeri, çırpma teli ile iyice birbirine yedirilir. Glazür çabuk donacağı için, hızlı şekilde kurabiyelerin üzerine sürülür.
 
Afiyet olsun..
 

07 Nisan 2008 Pazartesi

3 RENKLİ SALATA

 
Bu aralar çok canım sıkkın. Son bir haftadır, adeta kendimde değilim. 30 Mart 2008 de, ortaokuldan beri sıra arkadaşım olan, dünyalar tatlısı Seba'cığımı kaybettim.
Bu kadar genç yaşına rağmen bu kadar çile çeken sevgili arkadaşıma, Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanın cennet olsun Seba'cım. Birlikte geçirdiğimiz güzel günleri, senin sıcak arkadaşlığını daima hatırlayacağım. Beni çok üzdün ama çok.

Yaşam devam ediyor diyerek tarife geçiyorum.

Bu salatayı, göz kararı yaptığım için, detaylı malzeme listesi veremeyeceğim. Fakat herkesin yapabileceği kadar kolay bir salata. Görüntüsü de bir o kadar dekoratif ve güzel.

Ana malzemeler haşlanmış patates , haşlanmış pancar, yağda kavrulmuş rendelenmiş havuç, yeşil taze soğan, maydanoz, dereotu, 1 adet rendelenmiş ve kavrulmuş soğan, mayonez, yoğurt, tuz, karabiber, limon suyu.

Haşlanmış patatesler rendelenir veya ezilir, yarısına taze soğan, maydanoz ve dereotu ince kıyılarak karıştırılır, 1 kaşık mayonez, 1 kaşık yoğurt, bir parça zeytinyağı, yarım limon suyu, tuz ve karabiber eklenir.

Geri kalan patatesler, iki parçaya ayrılır. Bir parçasına, haşlanmış, rendelenmiş pancar ve rendelenip, kavrulmuş soğan eklenir, 1 kaşık mayonez, 1 kaşık yoğurt, tuz ve karabiber eklenir ve karıştırılır.

Diğer parçaya ise, kavrulmuş rende havuç ve yine 1 kaşık mayonez, 1 kaşık yoğurt, tuz ve karabiber eklenir ve karıştırılır.

Dikdörtgen bir kek kalıbının altı ve yanları, naylon film ile kaplanır. Her ne kadar ben önce havuçlu parçayı alta koymuş olsam da pek tavsiye etmiyorum, şekilde deformasyon olabiliyor.
 
 
Bundan dolayı, en alta, patatesli karışımı koyup, ortaya pancarlı ve en üste de havuçlu karışımı koymakta fayda var.
 
 
Üzerini maydanoz ile süsleyebilirsiniz.
 

01 Nisan 2008 Salı

LOR PEYNİRLİ KURABİYE

 

Çeşme'ye her gidişimde köy pazarından illaki tatlı lorumu alırım. Çok severim bu peyniri. Bazen vişne reçeli ile karıştırırım bazen de çoban salata üzerinde servis yaparım. Her haliyle çok lezzetli olur.

Yine böyle bir Çeşme ziyaretimde, tatlı lor almıştım ve karşı komşum Filiz abla'ya bahsederken, İzmir'lilerin genelde çok iyi bildiği, lor peynirli kurabiyeden bana bahsetti. Ve çok lezzetli olduğunu söyleyince, hemen tarif istedim.

Gitti yemek defterlerinden bu tarifi buldu ve getirdi. Ben de, hemen almış olduğum lor peynirini kurabiye yaparak değerlendirdim. O günden beri, özellikle bu kurabiyeyi yapmak için ekstra lor alırım.

Üzerinin toz şekerle kaplı olması, insanı çocukluğuna götürüyor. annelerimizin yaptığı, anne kurabiyelerine benziyor.

Bu tarif için Sevgili Filiz ablama çok teşekkür ediyorum.

Malzemeler
  • 1/2 kg tatlı lor peyniri
  • 1/2 kg inceltilmiş toz şekeri (rondodan geçirerek, inceltebilirsiniz)
  • 1/2 paket tereyağı
  • 1 yumurta
  • 1/2 kg un yazıyorum ama hamur biraz cıvık kalacak kadar un koymak gerekiyor
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
  • Kurabiyelerin üzeri için toz şeker

Hazırlanışı

Oda sıcaklığına getirilmiş yağ ve şeker, mikserde, şeker eriyene kadar ve krema kıvamına gelene kadar çırpılır. Yumurta eklenir ve iyice karıştırılır. Lor peyniri eklenir.

Ayrı bir kapta, un, vanilya ve kabartma tozu elenir ve peynirli karışıma eklenerek, tekrar iyice karıştırılır.

Fırın tepsisi yağlı kağıt ile kaplanır ve hamurdan ceviz büyüklüğünde parça koparılır, elle yuvarlak şekil verilir, hafifçe üzerine bastırılır ve üstkısmı toz şekere batırılır. Tepsiye aralıklı dizilir.

Fırın 170C ye kadar ısıtılır ve tepsi fırına yerleştirilir. Üzeri hafif kızarınca, kürdan ile test ederek, piştiği anlaşılınca fırından çıkarılır.

Soğuyunca afiyetle yenir..

 

 

13 Mart 2008 Perşembe

MERCİMEKLİ HAŞHAŞLI BÖREK

 
Haşhaşlı hamurla, ilk kez, Kütahya'lı yazlık komşularımızın sayesinde tanıştım ve o günden beri, haşhaşın hamura verdiği tat benim için çok cezbedici oldu. İster börek, ister ekmek olarak, her zaman yenilebilecek bir lezzet.


Bu böreği de, komşularımızın ikram ettiği böreklere benzetmeye çalıştım. Onlar mayalı ve sade yapıyorlardı, ben kendimden de bir şeyler de katmak istedim ve ortaya bu hamuru dayanılmaz güzel börek çıktı.
Fakat içine koyduğum mercimekli iç bana tarz olarak biraz ters geldi. Kıymalı veya bol soğanlı patatesli olsaydı, eminim lezzeti daha güzel olacaktı. Neden mercimek derseniz, yakışacağını düşünmüştüm. Ama bence yakışmadı..:))

 
Bundan dolayı, mercimekli için tarifini vermeme kararı verdim. Sadece hamurun tarifi ve yapılışını vereceğim.

Malzemeler

  • 2 su bardağı su
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 yumurta
  • 2 çorba kaşığı sirke
  • 2 çorba kaşığı sıvı yağ
  • Aldığı kadar un

Ayrıca;

  • 3 çorba kaşığı ezilmiş haşhaş
  • 1/2 su bardağı sıvı yağ
 
Hamurun Hazırlanışı

 
Su, tuz, yumurta, sıvı yağ, sirke ve aldığı kadar un konularak, yumuşak bir hamur elde edilir ve nemli bir bezle üzeri kapatılarak 1 saat kadar dinlendirilir.

 
Diğer taraftan haşhaş, sıvı yağ içinde ezilerek, karıştırılır.
 
Hamur bezelere ayrılır ve her bir beze incecik merdane ile açılarak, üzerine haşhaş ezmesi sürülür ve bohça şeklinde katlanır. Tüm bezeler bitene kadar bu işlem yapılır.

 
 
Daha sonra her bir bohça, merdane ile açılarak rulo şekline getirilir ve eşit parçalara bölünür. Her bir parça tabak büyüklüğünde açılır ve içerisine arzu edilen iç konur ve istenildiği gibi katlanır. Ben bohça gibi katladım.

 

Yağlı kağı serilmiş fırın tepsisine dizilir, üzerlerine fındık kadar tereyağı konur ve kızgın fırında pişirilir.
 

Afiyet olsun...:)))
 
 

28 Şubat 2008 Perşembe

Zeytinli Mısır Ekmeği

 

Canım Nihan'ımın Mersin'den gelirken getirdiği, yengesinin evinde hazırlanmış kırma yeşil zeytinler, kendi suyunda 2 aydır bekliyorlardı.
 
 
Hafta içi çalıştığımız için, zeytini kahvaltıda pek tüketme şansımız olmuyor. Ben de hafta içi de tüketebileceğimiz bir şekle çevirmek için, aklıma kek ve ekmek arası bir tarif yapmak geldi.
 
 
Mısır unuyla yakışacağını düşündüm ve mısır unlu ekmek yaptım. İlk defa yapmama rağmen, muhteşem bir şekilde kabardı ve bir o kadar da lezzetli oldu.
 
 
Ben pişirmek için yuvarlak, standard bir kek kalıbı kullandım. Su bardağı ölçüsü olarak da büyükçe bir bardak kullandım.
 
 
 
 
 
 
 
Malzemeler
  • 4 yumurta
  • 1/2 su bardağı zeytinyağı
  • 1 su bardağı süt
  • 1,5 su bardağı un
  • 1,5 su bardağı mısır unu
  • 1 su bardağı dolusu çekirdeği çıkarılıp, 2 ye bölünmüş yeşil zeytin
  • 1 tatlı kaşığı karbonat
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı kuru nane (kuru nane yerine taze nane ve dereotu da kullanabilirsiniz)
  • 1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber
Hazırlanışı
 
 
 
 
 
Derin bir kase içerisinde yumurtalar mikserle iyice çırpılır. Zeytinyağı ve süt eklenerek karıştırın. Tuz, karbonat ve unlar bir kap içinde elenir ve yavaş yavaş sütlü karışıma eklenir.
 
 
Mikserin hamur karıştırma aparatıyla pütürsüz bir hamur elde edene kadar karıştırılır. Zeytinler, nane veya dereotu eklenir ve kaşıkla karıştırlır.
 
 
Hamur yağlanmış kek kalıbına veya küçük muffin kalıplarına dökülür.
 
Üzerine bir tutam nane ve kırmızı biber serpilir ve önceden ısıtılmış fırında 35-45 dk kadar 180 derecede pişirilir.
 
 
 
Pişip pişmediğini anlamak için, bir kürdan pişirme süresi sonunda keke batırılır eğer kürdan kuru çıkarsa, fırından alınır ve ılık olarak servis yapılır.
 
 
 
Afiyet olsun..
 

18 Şubat 2008 Pazartesi

Doğum Günü Pastası - Fatoş Yortanlıoğlu

 

Fatoş'cum bu sene kalp pasta istedi. Ben de hemen küçük boy kalp kalıbım ile kakaolu pratik pandispanya pişirdim.

Pişen pandispanyayı bir gün sonra 3 kata ayırdım. Her bir katı bolca sütle ıslattım. Ve arasına vanilyalı krema sürdüm. Bir kata bol damla çikolata, diğerine de badem krokan koydum.

Katlar bitince, tüm pastayı kakaolu krem şanti ile kapladım ve malum şeker hamuru ile...

Kendim şeker hamuru yapmayı denedim fakat pudra şekerim sanırım kalındı ondan dolayı pek açılabilir bir hamur olmadı ve onu kullanmadım. Daha sonra küçük objeler yapmak için kullanabilirim düşüncesiyle naylonladım ve kaldırdım.

Şeker hamuruna hiç sıcak bakmıyordum zaten oldum olası ve kendim şeker hamuru yaparken kullandığım glikoz, jelatin, gliserin gibi maddeleri gördükçe, bu düşüncemde haklı olduğuma kesin karar verdim.

Dekoratif olarak çok şık duruyor kesinlikle ama bence yememek lazım.

Fatoş'cum nice güzel yaşlar dilemiştim sana bir de sitemden dilemek istedim. Her şey gönlünce olsun...

Sevgiler..:)))
 

13 Şubat 2008 Çarşamba

Zencefilli Valentine Day Kurabiyeleri

 
Tüm ziyaretçilerimin 14 Şubat sevgililer gününü (Valentine Day) kutlarım.

 
 
Hiç kimsenin kalbinin bir an bile boş kalmaması dileklerimle...
 
 
 
 
Kucak dolusu sevgiler...
 
 
 
 
 
 
Malzemeler
 
 
 
 
420 gram un
1/4 çay kaşığı tuz
3/4 çay kaşığı karbonat
2 çay kaşığı toz zencefil
1 çay kaşığı toz tarçın
1/4 çay kaşığı rende muscat (küçük hindistan cevizi)
1/4 çay kaşığı toz haline getirilmiş karanfil
113 grams oda sıcaklığında tuzsuz tereyağı
100 grams şeker
1 iri yumurta
160 ml pekmez

Hazırlanışı
 
 
 
Büyük bir kapta, un, tuz, karbonat ve baharatlar bir kaç kez elenir.

Mikser kabına tereyağı konur ve karıştırılarak krema haline getirilir. Şeker eklenir ve eriyinceye kadar karıştırılır.
 
 
 
Yumurtalar tek tek eklenir ve her seferinde yağlı karışıma iyice yedirilinceye kadar karıştırılır. Pekmez eklenir ve iyice homogen hale gelinceye kadar çırpılmaya devam edilir.
 
 
Azar azar unlu karışım eklenir ve iyice karışıma yedirilinceye kadar karıştırılmaya devam edilir.
 
 
Hamur 2 ye bölünür ve buzdolabında 1 gece bekletilir. Ben buzluğumda da bu hamurdan hep bulunduruyorum.
 
 
 
Ertesi gün, fırın tepsisine yağlı kağıt konur. Ve fırın 175 dereceye ısıtılır.
 
 
 
Hamurun bir parçası buzdolabından alınır ve hafifçe unlanmış tezgah üzerinde yarım cm kalınlığında açılır. Ve istenilen kurabiye kalıbı yardımıyla, şekil verilerek kesilir ve tepsiye aralıklı olarak yerleştirilir.
 
 
 
8-12 dk arası, kurabiyelerin büyüklüğüne bağlı olarak pişirilir. Küçük boylar 8 dakika da büyük boylar 12 dakikada pişmektedir.
 
 
 

09 Şubat 2008 Cumartesi

ÇİKOLATALI CHEESECAKE

 
DSCF0041

Geçen hafta sonu, misafirleirme ikram etmek için çikolatalı cheesecake yaptım ve ikram ettiğim kişiler oldukça beğendi.

Bu tatlının bir özelliği, ince bir dilimin bir kişiye rahatlıkla yetmesi. Bu ağır bir tatlı olduğunu size düşündürtmesin aksine bir o kadar da hafif. Sanırım içindeki çikolatanın etkisi....:)

Keki 23 cm lik kelepçeli kek kalıbında pişirmiştim. Ve 15 kişiye ikram ettim sanırım. ))

Sadece pişirme esnasında yüzeyi ve kenarları aynı yükseklikte iken, pişirme süresinin sonuna doğru ortasında çökme oldu.

Bu konuda bir fikir verebilecek kimse var mı?. Çözümünü bulan varsa ve paylaşırsa çok memnun olurum.

Gelelim tarifimize...:))

Chocolatte Cheesecake

Malzemeler

200 gr bitter çikolata
100 gr sütlü çikolata
5 pkt (1000 ml) krem peynir
1 1/4 su bardağı toz şeker
1 pkt vanilya
4 yumurta
190 ml sıvı krema (1 paket krema dan 1-2 yk kadarını ayırarak kullanabilirsiniz9
1,5 yemek kaşığı kakao
1 1/4 paket Eti kakaolu bisküvi
125 gr tereyağı

Hazırlanışı

23 cm lik kelepçeli bir kabın altı ve yanları yağlı kağıtla kaplanır.
Bisküviler rondodan geçirilir ve erimiş tereyağı ile iyice karıştırılır ve kabın dibine ve kenarlarına gelecek şekilde güzelce bastırılarak kalıba yerleştirilir ve kalıbımız buzdolabına konur.

Fırın 175 C ye ısıtılır.

Diğer yandan çikolatalar rendelenerek, ısıya dayanıklı bir kaba konur ve benmari usulü eritilir.
Eriyene çikolataya, krema ve kakao karıştırılır.

Krem peynir derin bir mikser kabına konur ve yüksek devirde yumuşayana kadar çırpılır.
Şeker ve venilya eklenir ve çırpma işlemine devam edilir. 4 yumurta bir kaba kırılır ve çatal yardımıyla karıştırılır ve peynirli karışıma eklenir. Çırpma işlemine devam edilir. Son olarak çikolatalı karışım eklenir ve mikserle homogen hale gelinceye kadar çırpılır.

Büskuvili taban buzdolabından çıkartılır ve karışım üzerine dökülür. Ustü spatula ile düzgünleştirilir.

Önceden ısıttığımız fırınımızda 1 saat pişirilir. Piştikten sonra tezgah üzerine alınır ve iyice soğuması beklenir. Soğuduktan sonra ise buzdolabına konur ve en az 1 gece bekletilir. Ertesi gün buzdolabından çıkarılır ve kağıtları çıkarılarak, servis tabağına alınır.

Ben üzerini sütlü ve beyaz çikolata rendesi ve arjantin şeker ile süsledim.

2 gece beklettim ve servis yaptım. Tadı muhteşemdi. 3 ve 4. günler de de ikram ettiğimde tadı ve tazeliğinden hiç bir şey kaybetmemişti.

Bu denemem
 

Myspace Graphics
 
 
  Bugün 1 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol